İpek Yaylacıoğlu

11 Kasım 2011 Cuma 0 yorum

31 Temmuz 1984 sabah 05:30 civarında İstanbul Taksim İlkyardım Hastanesi'nde doğmuş. Evet, aslan burcu yükseleni de yengeç. "İnsanlar 30'undan sonra yükselen burcunun özelliklerine dönüyormuş" der hep. Bakalım kim bilir, şu an tam anlamıyla bir aslan parçası. Babası Adanalı, annesi Karamürselli ve babanesi Boşnak üçüne de benziyor ama gün geçtikçe en çok annesine benzemeye başlamış öyle diyor hatta sesi bile...

5 yaşında birgün annesiyle parkta yürürken bir reklam ajansının sahibi görmüş bu minik kızımızı ve ajansına kaydettirmek istemiş, sonucta kaydolmus ajansa. 5 sene kadar birçok reklam filminde rol almış. Mesela Ziraat Bankası, Profilo reklamları, Çikilop gibi gibi. Bu arada 6 yaşında Nişantaşı Işık Lisesi'nde okumaya başlamış. Giriş o giriş liseyi bitirene kadar aynı okulda okumaya devam etmiş. Çok istikrarlı değil mi ama? Sonra okulu ağır basınca reklam oyunculuğu işlerini bırakmak zorunda kalmış, derslerine yoğunlaşmış. Okul hayatının ilk 13 yılında yani lise son a kadar; fotograf, dikiş, basketbol, yüzme, step, folklor, koro ve resimle ilgilenmiş. Dersleri fena değilmiş. Genelde matematiğe pek anlam veremezmiş ama o kadar. sosyal dersleri hep çok iyiymiş zaten o yüzden üniversitede de kendince en sosyal bölüm olan reklamcılığı seçmiş, kazanmış da.. İstanbul Bilgi Üniversitesi reklamcılık bölümüne 2002'de girmiş 3,5 yılda bitirmiş. Evet 4 değil, 3 buçuk bununla da gururlanır hep ayrıca. Üniversitede okurken birkaç yerde staj yapmış bunun yanısıra tekrar bir oyunculuk ajansına girmiş. Amacı reklamcılığın kamera arkasını yani nasıl reklam çekilir gibi bilgileri öğrenmekmiş ama gelin görün ki öyle olmamış. Oyunculuğu benimsemeye ve çok sevmeye başlamış. Tam bu sırada oyunculukla ilgili tek bir fikri olmamasına rağmen, şansı yaver gitmiş ve hayatının dönüm noktası olan Ihlamurlar Altında dizisine kabul edilmiş. Başlarda çok korkmuş nasıl rol yapacağını, üniversiteyle birlikte oyunculuğu nasıl yürüteceğini bilememiş. Sahnesi bitince kamera arkasından dizideki usta oyuncuları izlermiş, cok faydası olmuş öyle demişti bir ara. Aklına koymuş oyuncu olmayı birçok oyunculuk kursuna gitmiş, diksiyon eğitimi almış. Aynı zamanda hala okuyor tabi, reklamcılığı da bırakmaya niyeti yok grafikerlik kursuna da gitmiş. Grafiker/oyuncu olmak gibi ütopik bir hayali varmış. İkisinin de çok özveri gerektiren meslekler olduğunu sonra öğrenmiş.




Neyse... Grafikle uğraşırken fotoğraf çekme merakı yeniden canlanmış birçok lens, ışık yani fotoğrafçılıkla ilgili malzemeler edinmiş. Fotograflarını "Grafik görünümlü, tek boyutlu ve çok renkli" olarak adlandırıyor. Ne demekse... Kısacası, portre moda fotoğrafçılığı gibi kareler çekiyormuş. Aksesuar kullanmak istemiş her fotografında zamanla ama istediği gibi ürünler bulamamış. O gün kendi aksesuarlarını tasarlamaya ve fotoğraflarında kullanmaya başlamış. Özellikle şapka tasarımına yoğunlaşmış. 2009'da Londra'da şapka tasarım eğitimi almış. İnternette hala cok araştırma yapıyor,  her malzemeye baska gozle bakıyor. Kısacası 2006'dan beri tasarımla uğraşıyor. 3 sene önce Wicked isimli bir marka oluşturdu. "Sevimli, gotik bir rüya" diye adlandırıyor markasını. 




Oyunculuk, tasarım ve fotoğrafçılık... 3 sanat dalını da çok seviyor ve siyam üçüzlerim olarak adlandırıyor.  


















0 yorum:

Yorum Gönder